ilkokulda bi kitabın özetini çıkarın demişlerdi ben de alis harikalar diyarındayı seçmiştim ama özet kelimesini ilk defa duyduğumdan her cümleyi teker teker kısaltmaya çalışıp annemi delirtmiştim. bi de alperle iddiaya girmiştik bi caminin nerde olduğu konusunda ben bilmiştim yumiyum kazanmıştım. alper sonra depreşik bi genç oldu tabi bu yumiyum hadisesinin etkileri kolay atlatılıcak gibi diil. başka bişi de hatırlamıyorum benim de hafızam yok gerçekten. aa bi de anadolu liseleri sınavında eşkenar üçgenin çevresini soruyodu ben kenarı bulup 3le çarpmayı unutup türkiye birincilerinden olmayı kaçırmıştım. gastelerde boy gösterememiştim. 16x3=48 olucaktı cevap ya.

dün otobüste ben ayaktaydım yanda bi adam kalktı inmek için beni dürttü oturiym yerine diye ben nedense adam sanki yerini korumam için beni özel olarak görevlendirmiş gibi hissettim ve ortamda ben olmasam oturacak olan adama napalım beni görevlendirdi bi dahaki sefere de sen oturursun gibi bi yüz ve el hareketi yaptım. bazen inanamıyorum bunları gerçekten yaptığıma.

ay çok olmuş yazmayalı aslında kafamda bişiler var aa bunu yaziym diye aklıma saçmasapan şeyler geliyo hergün ama kafamda şekillendirip yazmak o kadar zor geliyo ki. soona annatıcam söz.

içimde sucuk ve mikroişlemci stresi püresinin oluşturduğu bi mide bulantısı var. kola bastırır heralde en azından birini.

saçlarım kısacık olduu sabak kalktım bööle hepsi tepemde ibibik bişi olmuşum. alışıcam işalla.

bugünlerde miyu benle ilgilenmeye başladı akşamları geliyo benim yanımda yatıyo televizyon seyrederken fln çok şaşırıyorum.

dün gece de uzuun rüyalarıma bi tane daha eklendi bu sefer de kocaman bi alışveriş merkezinde çantamı kaybediyorum ve ordan oraya koşturuyorum bu sırada da insanlar beni bekliyo. ama sonu mutlu bitti kavuştum çantama en azından bööle avunabilirim.
bu gece huzurlu uyuyim lütfen.

bütün arşivimi okuyorum birazcık değişmiş hissettim kendimi ilginç bi şekilde.

2 gecedir çok huzursuz uyuyorum bi türlü bitmeyen rüyalar görüyorum. bu gece annem ve babam vardı yürüyoduk garip yerlerden geçiyoduk ve ben sürekli ağlyodum. soona uyandığımda gözlerim ıslaktı gerçekten. bööle gecelerin sabahlarında mutlu uyanma optionı off oluyo haliyle.

yine ruh sağlığım havayla değişmeye başladı. kışın bööle bi problemim olmuyo çünkü hava hep dandik ama güneş ve sıcak bi görününce bütün düzenim alt üst oluyo.

ayrıca daha transistörün ne işe yaradığınmı bilmeden (ki 3. sınıfın ikinci dönemine geldim) elektronik ve haberleşme mühendisliğinden beni mezun ederlerse itünün saygınlığına hiç bi güvenim kalmiycak. herkese de anlatıcam gururla bak ben hala bilmiyorum diye 10 sene sonra.

salı günleri ne kadar iğrenç? yani zaten p.tesiden sonrada gelmesi, ortada bile olamaması, adının meymenetsizliği nedeniyle çirkin bir günken ben niye en korkunç dersleri bugün koymuşum? gerçi bütün günü böylesine korkunç bi güne katlanabildiğim için kendimi ödüllendirerek geçiriyorum. üf. ben yase ve nille buluşup dedikodu yapmak istiyodum halbuki.

çirkin pazar daral pazar çek ellerini omuzlarımdan