miyuya hediye alıcaktım ben ama kaynadı soona, bugün çıkınca alırım belki bi oyuncak. bi de kağıttan şapka yapıp lastikle kafasına geçircem soona da ona gülücem bi süre. bi kere de tokayı geçirip jimnastikçi miyu diye dalga geçmiştik. hayvanseverlerin üstüme yürüme hakkı doğdu şimdi niye annatıyorum ki bunnarı?

yılbaşına inanmıyorum ben. kutlamak da istemiyorum.
zorunda mıyım?

gözlerim aciyo son istediim şey ders dinlemek ve sonra eve gidip çeviriyi bitirmekken nie bunu yapmalıyım?

e yine vizeye çalışamadan uykum geldi benim. neese yarı sabah işalla olmassa da canım saolsun di mi?

ctrl z en yakın arkadaşım oldu. keşke hayatta da geri dönüşüm kutusunun yanında bi de ctrl z verseler doğarken.

ayrıca ördeğimin bi ev telefonu uzaklığında olmaması beni rahatsız edebiliyo gün boyunca. bi cep telefonu uzaklığı yetmiyo özlüyorum.

içmek istiyorum ben çok ve kusmamak istiyorum ve başımın aarımamasını da istiyorum. ama en çok insanların daha sonra dalga geçmemesini istiyorum. çok aptalsınız.

bugün yaamur yağarken paltomun şapkasını kafama geçirdim zaten kürklü olduu için etrafı eskimoya benzedim hatta karşıdan gelen insanları bana gülerken yakaladım ama anlatmak istediğim bu diil. acaib yağmur yağıyodu ve hani şemsiye tıptıp ses çıkarır ya o ses tam kafamın üstünde çıkıyodu süperdi acaip sevindim. karşıdan gelenler de beni kendi kendime gülerken yakaladı. belki onlara güldüğümü sanmışlardır.

bi de 6 ve 8inde ikişer tane olmak üzere 6,7,8,9,10 Ocak tarihlerinde finallerim dizilmişler. o haftanın içindeykenki ruh halimi düşünmek istemiyorum herkese uzak durmalarını tavsiye etmekten başka elimden bişi gelmiyor.

bu haftaki vizelerin olayı da hiç çalışmadan girmek oldu hadi bakalım

yannız geçen hafta yazmışım en son oha dedim ama düşündüm de hala annatıcak bişeyim yok. blogger ruhum nerdesinn?

yarın tatil olmalı.

çoraplarımın ıslanmış olması beni herşeyden nefret edicek ve kendimi tutmasam hemen aaliycak duruma getirebiliyo. çok mu zayıf karakterim.

çok güzel diil mi?

bi de ben tomato-hatersdan sonra bi de erken yatıp sabah erken kalkanlar kulübüne de katılmak istiyorum. benim gibi 8de uyuyan ve bunu doğal karşılayan bi kişi daha bulsam bizi kimse tutamaz.

yine sabahın köründe yine bilgisayar başındayım ve yine hava bok gibi. ama iyiyim yani ben zaten hep sabahları gecelere tercih ettim ve çirkin havaları güzel havalara sanırım. yumuşacık elmalı biskrem ve sıcacık kahve olduktan sonra yanıbaşımda ne farkeder ki?

bööle bişi yabtım ama bilemiyorum nası oldu görücez tepkilere göre.

of çok şuursuzum ya. dün akşam cüzdanımı takside unutmuşum bi de farkına varmadım advantagedan arayınca baktım ki yok. neyseki şanslıyım yoksa nolcam bilmiyorum.

yaa süper resimler çekip bilgisayara geçirdim ama sabahın körüne denk gelen bu saatlerde onları yolliyabiliceem bi allahın kulu yok. hepiniz çok hainsiniz.